Cilt ve yüz sağlığı nasıl yönetilir?
Sağlıklı cilt, sağlıklı bir yaşam tarzı, bugün bu kavramlar, genellikle stres içinde yaşayan kadın ve erkekler arasında giderek daha fazla konuşulmaktadır. İçten gelen sağlık ve güzellik arasındaki bağlantı her zamankinden daha güçlü ve tüketiciler artık ikisinin güçlü bir şekilde bağlantılı olduğundan şüphe duymuyor: güzellik ve bütünsel kişisel bakım kadar cilt sağlığı da en önemli öncelik haline geliyor. Herkes kendi yaşamına, yaşına uygun, gözle görülür etkinliği olan, ciltte oksidatif streste iyileşme belirtileri gösteren, cilt üzerinde somut bir etki için dermiste kolajen artışı yaratan doğal cilt bakım ürünleri arıyor.
O zaman: Cilt sağlığı insanın içinden başlar;
Cildinizin iyi olması kendinizi iyi hissetmenizi sağlar.
Fransızların %60'ı cilt görünümlerinin, güzelliklerine ve sağlıklarına katkıda bulunduğunu düşünüyor.
İyi bir psikolojik, entelektüel ve duygusal duruma sahipseniz, bu temel bir dengeye oturarak mutlak yüzünüze yansır. Bedenimizdeki hücreler ruh halimizi, sağlığımızı hisseder. Kaynaklarınızı canlandırmak, zihinsel olarak rahatlamak bunun bir parçasıdır. Yüzümüz bir fayda hissettiğinde daha da rahatlayacak gevşeyecektir.
Cilt sağlığı da hiç kuşkusuz sağlıklı bir yaşam tarzı ile gelişim gösterir.
Her şeyden önce, sağlıklı, çeşitli ve metabolizmamızın düzgün çalışması için gerekli olan elementleri yeterli alabileceğimiz yiyecekler tercih etmeliyiz. Protein, karbonhidrat, lipit, vitamin ve eser elementleri gerekli dozlarda tüketmek cilt sağlığımıza da katkı sağlar.
Fiziksel egzersiz ise vücudun düzgün çalışması, toksinlerin deriden atılması ve genel sağlık için olmazsa olmazdır.
Son olarak, iyileşme, dekompresyon ve uyku sürelerini ihmal etmemeliyiz çünkü tüm bunlar cildimizin parlaklığını ve kalitesini etkiler.
Cildin gençlik sermayesini korumak için ne yapmalı?
Neden cildin yaşlanma sürecini hızlandıran ve buna neden olan faktörlere karşı harekete geçmiyorsunuz?
Yaş, kirlilik, stres, daha yavaş yenilenen artık yaşlanan hücreler, hormonlar, yiyecekler, yaşam tarzı, yorgunluk vb. gibi çeşitli faktörler cildin yaşlanma sürecinin bir parçasıdır…
Cilt ve vücut, hayatın aksaklıklarının baskısı altında, kendilerine iyi gelen şeyleri artık tutamadığında, onlara yardım etmek önemlidir.
Kolajen yaşlanmada nasıl bir rol oynar?
Bilinmesi gereken en önemli şey cilt yaşlanmasındaki en önemli faktörün yaşla birlikte endojen kolajen kaybı olduğudur. Dokularımızdaki kolajen liflerinin azalması, dermal desteğin azalmasına neden olur ve cilt elastikiyetinin azalmasını artırır. En önemli bileşeni kolajen olan hücre dışı matris bileşiklerinin düzensizliği ve azalması, hidrasyonun azalmasına ve ince çizgilerin ve kırışıklıkların ortaya çıkmasına neden olur.
Kolajen proteini, insan vücudunun yapı taşı ve temel unsuru olduğu için cildin yapısını ve elastikiyetini korumak için gereklidir.
Unutulmamalıdır ki dermisin %80'i kolajendir.
Kolajen, cildi koruyan doğal yaşlanma karşıtı proteindir.
Kolajen proteini cilde direncini ve çevremize karşı bir bariyer oluşturma rolünü verir. Ayrıca cildin görünür tabakası olan epidermisin dermiste sabitlenmesini sağlar. Aynı zamanda cilde esnekliğini kazandıran ana proteindir.
Dermis (derinin derin tabakası), esas olarak kolajenden oluşan fibriler bir matris içine gömülmüş hücrelerden (fibroblastlar, miyofibroblastlar, mast hücreleri) oluşur. Tip 1 tek başına ciltteki kolajen ve elastin proteinlerinin %80'ini oluşturur.
Elastin ile birlikte derinin elastikiyetini belirleyen kolajenin bolluğu, sentezi ile metaloproteazlar veya kollajenazlar gibi spesifik proteazlar tarafından parçalanması arasındaki dengeye bağlıdır.
Yaşlanmayla ve kolajen eksikliği ile derinin kalınlığı azalır. Bu etki, güneş, sigara ve yaşam tarzının neden olduğu oksidatif stres ile daha da artar.
Anlayacağınız gibi, kolajen dermisin ana bileşenidir. Sağlıklı bir dermis bu nedenle otomatik olarak kolajen açısından zengin olmalıdır. Kolajen, bileşimi sayesinde ciltte yüksek düzeyde nem, canlılık ve yumuşaklık sağlar.
Kolajen vücut için yeterli miktarda bulunduğu taktirde, cildiniz için gerçek bir sağlık/güzellik müttefiki olduğunu kanıtlayabilir.
Kolajen eksikliği = Cildin yaşlanması mı demektir?
Kolajen dermisin içinde bulunur. 25 yaşından itibaren yılda %1-2 oranında kendi kolajenimizi kaybetmeye başlarız. Yaşla birlikte bu kayıp hızlanır. Aslında, endojen kolajenimizin iç üretim dengesi bozulur ve bu proteinden cildimizin ve vücudumuzun yapısını korumak için gerekli olandan daha azını üretiriz. Bu bozulma yıllar geçtikçe artacaktır. 40'ına gelindiğinde, kolajen sermayemizin %30'u çoktan tükenmiştir ve vücudumuzda kolajen kaybı yıllar geçtikçe daha da hızlanmaktadır. Bundan sebep, kolajen kaybını yavaşlatmak için önlem alma ve onarım esaslı harekete geçmek gerekir.
Kolajen eksikliği durumunda yüzümüzde ve cildimizde gözle görülür sorunlar ortaya çıkmaya başlar: cildin elastikiyet ve ışıltı kaybı, derinleşen kırışıklıklar ve ince çizgiler, sarkan çene altı, mat ve gevşek cilt, selülit vb. Bu nedenle, vücudumuzun kolajenini dengelemenin ve cildimizin yenilenmesini sağlamak için kaybettiğimiz kolajenimizi geri kazanmanın bir yolunu bulmalıyız.
Kolajen kaybının faktörleri nelerdir?
Yaşın ötesinde, kolajen sentezini etkileyen başka faktörler de vardır.
Çeşitli kolajen kaybı faktörleri:
- Tütün
Kolajen sentezinde azalma, kolajenaz ve elastaz (kolajen ve elastin'e saldıran) sentezindeki artış, mikro dolaşımın azalması, oksidatif stresin artması ve hormonal dengenin modülasyonu gibi cilt yaşlanmasında yer alan birçok parametreye etki eder.
- Güneş
Güneş lekeleri artırır ve cildin oksidasyonunu hızlandırır. Güneş, ruh ve eklem sağlığı üzerinde olumlu bir faktör olarak kabul edilse de, hücreleri okside ettiği ve kolajenin parçalanmasını hızlandırarak cildin erken yaşlanmasına neden olduğu için bu durumu gözlemleyen dermatologlar tarafından şüpheyle yaklaşılmaktadır.
- Diğer faktörler
Hava kirliliği, yanlış beslenme (vitamin ve/veya iz element eksiklikleri), stres ve hormonları diğer etkenler olarak sayabiliriz.
- Menopoz
Kolajen kaybı endokrinoloji ile de ilişkilidir, özellikle kadınlarda östrojen seviyesi düştüğünde kolajen üretimi de azalır. Bu nedenle, menopoz sırasında, yumurtalıklar artık eskisi kadar östrojen üretmez, bu da kolajen seviyesini doğrudan etkiler ve cildin yaşlanmasını ve kurumasını hızlandırır. Bundan dolayı menopoz sonrası kadınlar ciltlerinde önemli değişiklikler görürler.
- C Vitamini
C vitamini eksikliği, kolajen üretimindeki azalmayı da açıklayabilir. Gerçekten de bu vitamin, prokolajen sentezi sırasında bir katalizör olarak kolajenin düzgün işleyişine katkıda bulunur.
- Çinko
Çinko eksikliği de kolajen eksikliğinin bir nedeni olabilir. Çinko gerçek bir üretim kofaktörüdür ve yüzden fazla hayati enzimatik süreç için gereklidir: DNA, RNA ve kolajen dahil proteinlerin sentezi gibi.
Burada kolajen kaybının "olsa da olur olmasa da" değil, hayati olduğunu anlıyoruz. Üretimini ve kalitesini etkileyen birçok faktör vardır. Dolayısıyla bu kaybı nasıl telafi edeceğimizi ve süreci nasıl yavaşlatacağımızı bilmemiz gerekiyor.
Kolajen sentezini daha az verimli hale getiren bir çok faktör vardır.. Sağlıklı bir beslenme ve kolajen bazlı gıda takviyeleri ile bu kaybı telafi edebilirsiniz.
Kolajeninizi korumanız için tavsiyelerimiz
Kolajen kaybına karşı hidrolize marin kolajen
Güzellik içten geldiğinden ve dermis cildimizin gizli kısmı olduğundan, neden ona içeriden yardımcı olmak için besin takviyesi olarak alınan doğal bileşenleri kullanmıyorsunuz? Yeterli dozda kolajen almak, cildinizi güçlendirebilir ve yaşlanmasını yavaşlatıp geciktirebilir.
Besin maddelerinden bahsetme zamanı → yani bu marin kolajen gıda takviyelerinden, tüm sorunlarınızı hafifletecek bu hidrolize kolajen peptitlerden.
Yaşlanmayı geciktirmekten “sağlıklı” yaşlanmaya geçiş, cilt sağlığı ile genel sağlık arasındaki bağlantıya gösterilen ilgiyi göstermektedir. Tüketici, kendi payına, kendisi için mevcut olanı kendi yararına kullanmaktan artık çekinmiyor üstelik bizim önerilerimiz estetik operasyon ve neştere maruz kalmadan esenliğini ve cildinin güzelliğini artıracak sağlık ve güzellik içmeyi içeriyor.
Marin kolajen peptitleri ile takviye
Son zamanlarda, diyet takviyesi ile cilt görünümü arasındaki ilişkinin farkındalığı önemli ölçüde artmıştır. Eğer güzellik rutinleri, kırışıklıkların azalması ve yüzün dolgunlaşması ile ışıltı dolu bir cilt sayesinde fiziksel görünümü en üst düzeye çıkarma ihtiyacıyla bağlantılıysa, içeriden gelen güzellik kavramı, dermisi yeniden yoğunlaştıracak, güçlendirecek ve derinlemesine yenileyecek şekilde çalıştırarak buna olağanüstü bir şekilde katkıda bulunur. Artık sadece kolajenin, gerçekten cilt yoğunluğu kaybını giderme ve dolayısıyla yaşlanma sürecini geciktirme yeteneğine sahip olduğunu biliyoruz.
Anafikir, insanın esenliğine birlikte katkıda bulunan yüzdeki kozmetik uygulamalar ve gıda takviyeleri ile, insana fiziksel ve duygusal olarakta yardım ederek, eksiksiz tam güzelliği bütünsel ve içten teşvik etmektir.
Takviyenizi nasıl seçmelisiniz?
Vitamin takviyeleri ile kolajen sentezine yardımcı olmak yeterli değildir, kolajenin kendisini de yeniden oluşturabilmesi gerekir.
→ Collagen Vital marin kolajen gıda takviyelerinin size sunduğu şey budur: Kolajen hücrelerinizin üretimini uyandırarak kendi kolajeninizi yeniden üretmenizi sağlar.
Nasıl?
Takviye olarak aldığınız yüksek dozda hidrolize marin kolajenin, biyoyararlı peptitlerinin sinyal etkisi ile hücreleriniz, endojen kolajeninizi tekrar üretmek için güçlendirilecek ve yeniden harekete geçirilecektir.
Collagen Vital, kolajen kaybının neden olduğu sorunlara gerçekten çözüm bulunmasına yardımcı olmak için → piyasadaki en dozlu hidrolize marin kolajenlerini sunar.
Vita Recherche laboratuvarı ve kolajen konusundaki uzmanlığı:
Yukarıda belirtilen ve daha önce karşılaşılan tüm problemleri göz önünde bulundurarak kolajen kürleri geliştirdik.
Amacımız: Epidermise etkili ve görünür bakım sağlamak için dermis prosesi içinde etkili olan ürünler yaratmak.
Kolajen peptitlerimiz bu nedenle daha iyi asimilasyona izin vermek için hidrolize edilir. Kolajen hidrolizat, kolajen makromolekülünün enzimatik hidrolizinden kaynaklanır. Moleküller bölünür ve daha sonra küçülür, bunlar patentli kolajen peptitlerdir.
Böylelikle emilim oranı %90'a yükselir.
İçilen kolajen hidrolizat kürü, vücut tarafından en iyi asimile edilen formdur, özellikle molekül ağırlığının 2000 Dalton civarında olması onu ayrıcalıklı kılar.
Collagen Vital'in mükemmelliği ve → bilimsel olarak kanıtlanmış etkinliği, 3 temel parametrenin sinerjisidir:
- 10 gr aktif bileşen
- Mükemmel asimilasyon
- Kendi kolajeninizi üreten hücreleri güçlendiren ve harekete geçiren peptitlerin işlevselliği.